Genellikle hafif seyirli bir hastalık olan su çiçeği çocuklarda görülmesinin yanı sıra yetişkinlerde de görülmektedir.

Su çiçeği, bulaşma özelliği en fazla olan hastalıklardan birisidir. Çocukluk döneminde en sık karşılaşılan hastalığa Varisella-Zoster adı verilen virüs neden olmaktadır. Aşı kullanarak bu hastalıktan çocuklarınızı korumanız mümkündür.

Su çiçeği hangi mevsimlerde daha çok görülür ? Su çiçeğinin en fazla meydana geldiği dönemler ilkbaharın başları ve kış ayının sonlarıdır.

Hangi yaşlarda su çiçeği daha fazla görülür ? Çocukluk döneminde 1 ile 10 yaşları arasında sık karşılaşılan bir hastalıktır. Anaokuluna giden çocuklarda 1 ile 5 yaşında, gitmeyen çocuklarda ise ilköğretim çağında daha sık görülür.

Su çiçeği nasıl bulaşır ? İnsan vasıtasıyla bulaşan hastalık, öksürme, soluma ve hapşırma şeklinde taşınmaktadır. Ayrıca su çiçeğine yakalanan kişide meydana gelen döküntülerin bulaşıcı olması nedeniyle temas yoluyla da bulaşabilmektedir. Çocuklara en hızlı ve en fazla bulaştığı yerler okul ve kreş gibi toplu bulundukları yerlerdir.

Su çiçeğinin bulaşma evresi ? Su çiçeği hastalığının bulaşıcılık evresinin en fazla olduğu dönemler döküntülerin başlamasından 2 gün öncesinde başlar ve 4-5 gün sonrasına kadar devam eder.

Hastalığın belirtileri nelerdir ? Su çiçeği hastalığının en belirgin özelliği döküntülerdir. Kişiden virüsü aldıktan 2-3 hafta sonra belirtiler ortaya çıkar. Döküntülerden önce ateş, baş ağrısı ve halsizlik görülebilir. Su çiçeğinde oluşan kızarıklıklar ilk etapta kafa derisi, yüz ve vücudun üst kısımlarında görülür. Daha sonra kol ve bacaklara yayılır.

Oluşan döküntüler sonrasında kabararak içleri sıvı dolu, kaşıntılı bir şekil alırlar. Tahmini 1 hafta sonrasında kızarıklıklarda kabuklanma meydana gelir ve kabuğun kendiliğinden dökülmesi sonucunda o bölgelerde açık renkli iz kalır.

Kabarcıkların oluştuğu dönem içinde herhangi bir mikropla iltihaplanma meydana gelmezse, su çiçeği hastalığı sonunda iz bırakmadan geçer.

Hastalık döneminde nelere dikkat edilmelidir ? Su çiçeği döneminde aspirin kullanılmamalıdır. Hastalık döneminde meydana gelen döküntülerin içi mikrop dolu olduğu için patlaması halinde etrafa yayılmasını göz önünde bulundurarak, hastalara krem gibi ilaçların sürülmesi tavsiye edilmez. Kaşınma sonucunda açılan yaralara farklı mikropların girebileceği tehlikesini azaltmak için ağız yoluyla kaşıntıyı azaltıcı ilaçlar alınabilir.

Su Çiçeği Aşısı

Su çiçeği aşısı, su çiçeğinin canlılığını kaybetmeden zararlı etkisinin yok edilmesi ile elde edilir. Su çiçeği aşısı bu hastalığa karşı en etkili ve güvenli korunma yöntemidir. Ortalama %90 oranında su çiçeği hastalığına karşı koruma sağlar.

Su çiçeği aşısının düzenli olarak uygulandığı ülkelerde bu aşı 1 ile 2 yaşındaki çocuklara 1 doz uygulanır. Su çiçeği geçirmemiş 2 yaşından daha büyük çocuklara veya yetişkin kişilere de su çiçeği aşısı uygulanabilir. Ancak 13 yaşından büyük çocuklar için su çiçeği aşısı 1 ay arayla 2 doz şeklinde uygulanır.