

Dedikodu... Bir kadın, komşularından birisi hakkında bir dedik...
200 Adımda Çocuk Yetiştir... Çocuk yetiştirmek insan inşa etmektir. Bu nedenle ...
ANNELER VE ANNE ADAYLARI!... Arçelik’in gözünde tüm anneler kraliçedir....
Çocuklarınızın Sağlıklı G... Çocuklar, büyüme ve gelişimlerinin büyük bölümünü ...
Kalbi durdu doğum yapınca... Mucize Anne Kalbi durdu doğum yapınca Hayata döndü...
31 haftalık bebek anne ka... 31 haftalık bebek anne karnından sanki çıkmak isti...
Bazı kişilere göre bu belirtilerin ortaya çıkma yaşı değişse bile genel olarak 12 yaşlarında meydana gelmektedir. Kimi kız çocuklarında 1-2 yaş daha geç kimisinde ise daha erken olabilmektedir. Fakat 14 yaşına gelmesine rağmen kızınız hala ergenlik belirtilerini göstermiyorsa zaman kaybetmeden bir doktora görünmekte yarar vardır.
Toplumda bir çok kadının ortak sorunlarından biri olan adet görememe rahatsızlığı, hormonal kaynaklı olabileceği gibi stres kaynaklı da ortaya çıkabilir. Bu nedenle kesin bir yargıya varılabilmesi için uzman bir doktora başvurup lazım olan testlerin yapılması önemli bir ayrıntıdır. Bir diğer adı amenore olan yetişkin çağda adet görememe problemi primer ve sekonder amenore olarak 2'ye ayrılır.
Genç bir kızın 14 yaşına geldiği halde hiç bir ergenlik belirtisini (tüylenme, göğüslerde büyüme ve adet) taşımaması problemine primer amenore adı verilir. Şayet göğüs gelişimi ve tüylenme belirtileri meydana gelmişse primer amenore teşhisini koymamız için beklememiz gereken yaş sınırı ortalama 16'dır.
Daha önceleri adet görmüş kız çocuklarının adetlerinin 3 ay süre ile kesilmesi problemine sekonder amenore adı verilir.
- Hipofiz ve hipotalamusa ait olan patolojik bulgular, urlar
- İmperfore Hymen adı verilen kızlık zarında açıklığın bulunmaması durumu
- Turner sendromu adı verilen bir dişide bulunan eşey kromozomlarından herhangi birinin bulunmaması neticesinde meydana gelen çeşitli semptomlar
- Yapısal olarak gelişmenin geç gerçekleşmesi
- Nadir bir genetik bozukluk olan Galaktozemi
- Transvers vajinal septum adı verilen vajinada perde bulunması durumu
- Rahim ağzı (serviks), vajina ya da rahmin doğuştan gelişmemiş olması
- Doğum kontrol hapı kullanımı sonrasında
- Depresyon ve stres
- Yeterli beslenememe ve aşırı zayıflık
- Fizyolojik olarak korpus luteum kisti, hamilelik, süt verme ve menopoz gibi durumlar
- Kemoterapi veya radyoterapi görmek
- Hipofiz aksının baskılanmasına bağlı
- Prematür ovaryen yetmezlik, erken menopoz
- İlaç tedavisi
Teşhis koymak için uygulanan en etkili yöntemler FSH, prolaktin, LH ve duruma göre troid hormonları, ultrasonografidir. Eğer beyin içerisinde bir patolojiden şüphe duyuluyor ise MR ya da CT tetkikleri gerekebilir. Bazı olaylarda ise HSG (histerosalpingografi), SİS (salin infüzyon sonografi) ya da histeroskopi ile rahim içerisinin gözlenmesine gerek duyulabilir.
Sekonder amenore meydana gelmesinin en sık sebebi hamileliktir. Bu yüzden bu gibi bir durumda ilk olarak gebelik araştırılması yapılmalıdır. Gebelik olmaması durumunda tedavi probleme yönelik olarak düzenlenir. İyi beslenememe, stres, aşırı zayıflık, depresyon ve yoğun egzersiz gibi nedenlerden dolayı adet görememe sorunu oluyorsa ilk olarak bu durumların düzeltilmesi gerekir.
Şayet rahimde, rahim ağzında veya vajen gibi organlarla alakalı bir bozukluk saptanırsa bu gibi durumlarda uygulanan tedavi yöntemi ameliyat olacaktır.
Beyinde yer alan hipofiz bezinde aşırı bir şekilde prolaktin hormonu bir diğer adı süt hormonu olan hormon üretimine sebep olan bir tümör bulunuyor ise tedavi yöntemi olarak tümörün boyutuna göre ilaç tedavisi ya da ameliyat şeklinde olacaktır. Küçük prolaktinomalar yani mikroadenomlar ameliyat gerektirmeden genellikle ilaç tedavisi ile küçülürler ve prolaktin hormon düzeyleri azalır, adetler normale döner.
Yumurtlama bozukluğu (anovulasyon, polikistik over sendromu) gibi problemlerde ise östrojen ve progesteron hormonu içeren ilaçlar, doğum kontrol hapları tedavide kullanılabilir.