Bebekler anne karnında durur fakat dışarıdaki her şeyi hissederler.

Anne adayları hamilelik süresince bedenlerini, psikolojilerini ne kadar iyi hissederler ise bebekleri de kendini o kadar iyi hisseder ve bir o kadar da sağlıklı olurlar. Bu nedenle hamile olan bayanların mümkün oldukça üzülmemeleri, kötü olayların yaşandığı yerlerden uzaklaşmaları, televizyonda gördükleri kaza, ölüm, felaket haberlerini izlememeleri hem anne adayı hem de karnındaki bebek için büyük önem taşımaktadır.

5. aydan sonra bebekler bizi duymaya başlar. Her söyleneni anlamazlar fakat gelişimleri ses tonumuzu kolay ayırt edecek biçimde gelişmiştir. Ses tonumuzdan stresli veya mutlu olduğumuzu anlayabilirler. Ayrıca stres esnasında salgıladığımız hormonların bebeklere de ulaşmasından dolayı bu hormonların onlarda oluşan etkilerini de öğrenirler. Huzurlu bir annenin salgıladığı hormonlar bebeklere de rahatlama etkisi yaratır. Mutlu annelerin bebekleri de mutludur. Stres altındaki annelerin bebekleri ise kendilerini güvensiz bir ortamda hissederler.

Hamilelik süreci ne kadar sakin ve güvenli bir biçimde geçirilirse anne ve bebeğin sağlığı da orantılı olarak iyi olur. Yaşanılan üzücü olaylar hem bebeği hem de anne adayını olumsuz yönde etkiler. Anne adayının stresli bir işte çalışması, psikolojik olarak çöküntü yaşatabilecek olaylar bebeğin hem fiziksel hem zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Problemli geçen hamileliklerde erken doğum riski yaşanabilmektedir. Bu da gelişimini tamamlayamamış bir bebek dünyaya getirme riski doğurur. Bu nedenle anne adaylarının hamilelik sürecini iyi değerlendirmeleri bebeklerinin ve kendi sağlıkları için stresten ve üzüntü veren ortamlardan uzak durmaları gerekir.